Bizlerin rahatı, huzurlu ve güvenli yaşaması için Allah yolunda terör sebebiyle şehit olan müslüman
askerlerimize, polislerimize, kardeşlerimize,
Van'daki depremde enkaz altında kalarak şehit olan müslüman kardeşlerimize,
Allah rahmet etsin, merhamet etsin, cennetine kavuştursun, cehennemden uzak tutsun inşallah,
ruhları için El-Fatiha: Elhamdü lillâhi rabbil'alemin. Errahmânir'rahim. Mâliki yevmiddin. İyyâke na'budü ve iyyâke neste'în, İhdinessırâtel müstakîm. Sırâtellezine en'amte aleyhim ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn.
Anlamı: Hamd, âlemlerin Rabbi, merhametli olan, merhamet eden ve Din Günü'nün sahibi olan Allah'a mahsustur. (Allahım!) Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz. Bizi doğru yola, nimete erdirdiğin kimselerin, gazaba (http://www.bizimsahife.org/sohbet/sohbet_cesitlikonular/sohbet.depremle_ilgili_bilgiler_23081999.htm)
DEPREMDE ÖLENİN ALLAH'A İMANI VARSA ŞEHİTTİR
Hepimizi üzen deprem dolayısıyle, (Depremlerin sebebi nedir? Ölenler şehit mi? Depremden kaçmayan intihar mı etmiş olur? Toplu olarak gömmek caiz midir) gibi birçok sorular akla geliyor.
Ekseriya depremler ilahi bir ikazdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Zina yayılınca depremler çoğalır.) [Deylemî]
(Günahlar açıktan işlenmeye başlanınca, iyi-kötü herkes genel bir azaba maruz kalır.) [Taberânî]
Depremler kıyamet alametlerindendir. Buhari’deki hadis-i şerifte, (Depremler çoğalmadıkça kıyamet kopmaz.) buyurulmuştur. Kıyametin ne zaman kopacağı bildirilmedi. Fakat, Peygamberimiz, birçok alâmetlerini haber verdi: Hz. Mehdî gelecek, Hz. İsa gökten inecek, Deccâl çıkacak. Ye’cüc me’cüc her yeri karıştıracak. Güneş batıdan doğacak. Büyük depremler olacak. Din bilgileri unutulacak. Kötülük çoğalacak. Haramlar her yerde işlenecek, Yemen’den bir ateş çıkacak. Gökler ve dağlar parçalanacak. Güneş ve Ay kararacak. Denizler birbirine karışacak ve kaynayıp kuruyacaktır.
Müdahene nedir? Genel olarak haksızlıklar çoğalınca, günahlar işlenince depremler ve diğer belalar zuhur ettiğine göre, bu haksızlıklara ve günahlara engel olmak gerekmez mi? Gücü yettiği hâlde haram işleyene mani olmamak müdahene olur. Müdahene, dünyalık ele geçirmek için, dinden vermektir. Haram işleyene veya yanında bulunanlara olan saygısı yahut dine olan bağlılığının gevşekliği, müdaheneye sebep olmaktadır. Fitne olmadığı, yani dinine veya dünyasına veya başkalarına zarar olmadığı zaman, haram ve mekruh işleyene mani olmak gerekir. Mani olmamak, susmak haram olur. Müdahene etmek, haram işlemeye razı olmayı gösterir. Susmak çok yerde iyidir. Fakat, hakkı, hayrı söyleyecek yerde susulmaz. (Ya Resulallah! Geçmiş ümmetlerden bir kısmına deprem ile azap yapıldı. Toprak altında kaldılar. Bunların arasında salihler de vardı) denildiğinde (Evet, salihler de birlikte helak oldular. Çünkü Allaha isyan olunurken susmuşlardı.) buyurdu. (Taberânî)
Dünyadaki depremler birer ikazdır. Ahiretteki depremler ise daha büyüktür. Kur’an-ı kerimde buyuruluyor ki: (O günün depremi çok büyük şeydir. O gün kadınlar memedeki çocuklarını unuturlar. Hâmile kadınlar çocuklarını düşürürler. İnsanlar sarhoş olmuşlar sanılır. Onlar sarhoş değildir. Fakat, Allahü teâlânın azâbı çok şiddetlidir.) [Hac 1]
İlahi ikazdır
İnsanların isyandan vazgeçmesi için İlâhî bir ikaz olan depremden ibret alınmalıdır. Sel, deprem, kuraklık gibi, İlâhî musibetlerin ara sıra zuhur edişi, Allahü teâlânın sonsuz nimetlerine, lütuf ve ihsanına karşı isyanda olanları ikaz mahiyetindedir. Hiçbir nimet ve felaket sebepsiz değildir. Düşünebilenler için nice hikmetleri vardır. Günahların affına sebep olduğu gibi başka hikmetleri de vardır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Ümmetim için depremler günahlarına kefaret olur). [Hâkim], (Ümmetimde depremler olur, binlerce kişi ölür. Allah, bunu iyilere öğüt, mü’minlere rahmet, kâfirlere ise azap kılar.) [İ.Asâkir]
Alimler, (Tehlikelerden, gücünüz yettiği kadar sakınınız. Çünkü, güç yetmeyen, dayanılamayan şeylerden uzaklaşmak, Peygamberlerin âdetidir) buyurmaktadır. Kapalı yerde iken deprem olursa, oradan açık bir yere kaçmak müstehabdır. (Bezzâziyye) Deprem olunca evden çıkıp açık yere gitmelidir. Resûlullah, yolda eğri duvarın önünden koşarak geçti. (Hindiyye)
Bu fetvalardan anlaşıldığına göre, depremden kaçmayan intihar etmiş sayılmaz. Müstehabı terk etmiş olur. Depremden kaçmayan mutlaka ölür diye bir şey yoktur. Depremde ölenin imanı varsa mutlaka şehittir. Hadis-i şerifte, (Suda boğulan, yangında ölen, duvar ve enkaz altında kalarak ölen, şehiddir.) buyuruldu (İbni Asakir)
Wybierz kraj: |
![]() |
Turcja |
“Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanmayın. Aksine onlar diri olup Rableri katında rızıklandırılmaktadırlar. Allah’ın lütfundan kendilerine vermiş olduklarıyla sevinç içindedirler ve arkalarından henüz onlara kavuşmamış olanları, kendilerine bir korku olmayacağı ve üzülmeyecekleri üzere müjdelerler.” (Ali İmran, 3/169-170)
* “... Şüphesiz hicret edenlerin, yurtlarından çıkarılanların, benim yolumda kendilerine eziyet edilenlerin, çarpışanların ve öldürülenlerin kötülüklerini örtecek ve kendilerini altından ırmaklar akan cennetlere sokacağım. Bu Allah katından bir karşılıktır. Karşılığın en güzel olanı Allah katındadır.” (Ali İmran, 3/195)
* “Allah yolunda öldürülenlere ‘ölüler’ demeyin. Aksine onlar diridirler ancak siz fark edemiyorsunuz.” (Bakara, 2/154)
* “Allah, kendi yolunda çarpışıp öldüren ve öldürülen mü’minlerden, karşılığı cennet olmak üzere, mallarını ve canlarını satın almıştır. Bu O’nun üzerine, Tevrat, İncil ve Kur’an’da vadedilmiş olan bir haktır. Allah’tan daha çok ahdine vefa gösterebilen kim vardır? Şu halde yapmış olduğunuz bu alışverişinizden dolayı sevinin. İşte büyük kurtuluş budur.” (Tevbe, 9/111)
* “... Şüphesiz hicret edenlerin, yurtlarından çıkarılanların, benim yolumda kendilerine eziyet edilenlerin, çarpışanların ve öldürülenlerin kötülüklerini örtecek ve kendilerini altından ırmaklar akan cennetlere sokacağım. Bu Allah katından bir karşılıktır. Karşılığın en güzel olanı Allah katındadır.” (Ali İmran, 3/195)
* “Allah yolunda öldürülenlere ‘ölüler’ demeyin. Aksine onlar diridirler ancak siz fark edemiyorsunuz.” (Bakara, 2/154)
* “Allah, kendi yolunda çarpışıp öldüren ve öldürülen mü’minlerden, karşılığı cennet olmak üzere, mallarını ve canlarını satın almıştır. Bu O’nun üzerine, Tevrat, İncil ve Kur’an’da vadedilmiş olan bir haktır. Allah’tan daha çok ahdine vefa gösterebilen kim vardır? Şu halde yapmış olduğunuz bu alışverişinizden dolayı sevinin. İşte büyük kurtuluş budur.” (Tevbe, 9/111)
Twoje ulubione wątki
Najnowsze posty